İsmail USTA

İsmail Usta, 5 Nisan 1942 yılında Rize’de dünyaya geldi. İlk ve Orta öğrenimini Rize’de, Lise Eğitimini Rize Lisesi ve Artvin Lisesinde tamamladı.  Üniversite eğitimi için İstanbul’a gelip, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümüne kaydoldu.

1962 yılında Ses Dergisi’nin düzenlediği geleneksel Sinema Güzeli ve erkeği yarışmasına katıldı. Bayanlarda Selma GÜNERİ’nin seçildiği yarışma da  erkeklerde de İsmail USTA birinci seçilerek film sektörüne adım attı. Yarışma sonucu beş filmlik anlaşma gereği film çekimleri yapıldı. Devamında babasının ricası üzerine sinema kariyerini sonlandırıp iş dünyasına atıldı. 1980 yılına kadar Fakir’de yedek parça ticareti yaptı.

1981 yılında Muhsin USTA, Tahsin USTA ve Memiş Ali USTA ile birlikte “Ustalar Mermer Sanayii”ni kurdu ve ticaret hayatına burada devam etti.

2000 yılında kendi isteğiyle emekli oldu. Rize Vakfı kurucu üyeliği dâhil birçok dernek ve vakıfta üyelik ve yöneticilik yaptı. Resmi olarak görev almadan siyaset alanında çalışmalar yaptı. 22 Nisan 2020 tarihinde geçirdiği beyin kanaması sonucunda hayata gözlerini yumdu. İsmail USTA evli ve iki erkek bir kız evlat sahibiydi.

Oğlu Şemsettin USTA’nın kaleminden bir anı;

1994 yılında İstanbul Belediye Başkanı seçilen Recep Tayyip ERDOĞAN, 1997 yılında Refah Partisi Kongresine katılmaya giderken ekibin içinde rahmetli babam da vardı. Amaçları Sn. ERBAKAN’ın parti yönetiminden çekilip yerini gençlere bırakması ve Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Refah Partisinin başına geçmesiydi. Rahmetli ERBAKAN “Henüz zamanı değil” diyerek reddedince İstanbul’a dönüş yolunda yeni partinin temelleri atıldı.

Siyasi yasak, hapis ve akabinde “Akparti” kuruluşundan sonra özellikle İstanbul ve Karadeniz teşkilatlanmasında önemli görevler üstlendi. Seçim tarihi açıklanıp çalışmalar hız kazandığında bende Rize’de eczane işletiyordum. Sn ERDOĞAN’ın olduğu ve saha çalışmaları yaptıkları bir gün eczaneye gelip kendisini Trabzon’a götürmemi istedi. Hayırdır efendim dediğimde daha önce Rize’de görev yapmış, yakından tanıdığı bir albayın kendisiyle görüşmek istediğini söyledi. Birlikte gittik, albay ile buluşup bir restorantta yemek yedik.

Albay Akparti’nin Karadeniz teşkilatlanmasını incelemek için burada olduğunu, yaptırdıkları anketlerle Akparti’nin 30 bandının üzerinde olduğunu, bunun askerde tedirginlik yarattığını, fakat babam ve birkaç kişinin daha ismini verip bunları partide görünce biraz rahatladıklarını vs. uzun uzun anlattı.

Konuşmanın bitiminde ismi ve birkaç konunun dışarıda tutulması şartıyla paylaşmasında bir sakınca olmadığını belirtti. Askeri vesayetle ilk yakından tanışmam o zaman olmuştur. Rize’ye dönüşümüzde Tayyip bey ve yakın çevresiyle antrakta kalınan kurumları paylaştığında bir yandan oy oranlarının beklentinin üstünde olması, bir yandan askerin rahatsızlığı, hem sevinç hem tedirginlik yaratmıştı.  O çalışmalar esnasında babam kalp spazmı geçirdi. Birkaç gün hastanede kaldı, sağlığından endişeye kapıldık.

Milletvekili aday başvuruları sona erdiğinde ve babamın başvurmadığını gördüklerinde Ankara’dan yoğun bir telefon trafiği başladı. Başta Abdulkadir AKSU, Vecdi GÖNÜL olmak üzere bir hafta daha ek süre vererek başvuruyu beklediklerini ilettiler.

Aile bireyleriyle yaptığı istişareler sonucu adaylıktan vazgeçti.

Mermer Fabrikası ben ve kuzenlerim için bir hayat okuluydu. Yaz tatillerinde ve okul bitimlerinde hepimiz orada çalıştık. Birçok olaya ve konuşmaya şahit olduk. Bu durumlar karşısında gösterdikleri dürüstlük, doğruluk bizler için yol gösterici olmuştur. Yaşamımızda ve iş hayatımızdaki birçok ahlaksız tekliften korunmamıza vesile olmuştur.