Engin TERZİ

Engin Terzi, 18 Kasım 1974 tarihinde Ankara’da dünyaya geldi. Babası Rize Çayelili, annesi ise Trabzonlu’dur. Terzi 1989 yılında ailesi ile Yalova’ya taşındı ve aile mesleği olan çiçekçiliğe Yalova’da devam etti. 1994 yılında askere gitti, acemi birliğini Isparta 40. Piyade Alayı’nda, usta birliğini ise Ankara Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nda tamamladı.

1991 yılında bilek güreşine başladı. Katıldığı ilk yarışma, 1992 yılında İstanbul Caferağa Spor Salonu’nda Türkiye Şampiyonası düzenlendi. Dünya 5’inciliği bulunan Osman Memik’in ardından Türkiye ikincisi oldu. 1997-2003 yılları arasında sıklıkla ABD’de bulundu ve birçok profesyonel yarışmaya katıldı. 2008 yılının başında gençler kategorisinde dünya ve Avrupa üçüncülüğü bulunan Letonyalı Sigita Krumina Terzi ile hayatını birleştirdi.

Kızgın Türk lakabı ile tanınan Engin Terzi aynı zamanda 5 farklı sıklette Dünya Şampiyonu olmuş tarihteki tek sporcudur. 1991 yılından bu yana toplam 17 kez Dünya veya Avrupa şampiyonluğu ve 12 kez de dünya veya Avrupa ikinciliği kazanmıştır. Aynı zaman da bilek güreşi hakkında dünya çapındaki en bilgili kişilerden biri olduğundan dolayı uluslararası otoriteler tarafından “Yürüyen bilek güreşi ansiklopedisi” olarak da tanınmaktadır.

10 dünya, 8 Avrupa bilek güreşi şampiyonluğu bulunan Engin Terzi, spor hayatına antrenör olarak devam etme kararı alır.

15 yaşına kadar çok güçsüz bir çocuk olduğunu belirten Terzi, “Sonrasında hırs yaptım ve bu sporda en iyi oldum.” diyerek azim ve çalışmanın başarı getirdiğine vurgu yapıyor.

Terzi, bilek güreşiyle tanışmasının bir tesadüf sonucu gerçekleştiğini ifade ederek, “Yalova’da çiçekçilik yaparken Yücel Öksüz adında bir ağabeyimiz dükkana geldi. Dükkanda arkadaşlarımla bilek güreşi yaparken yeniliyordum. Yücel ağabey de müsaade isteyerek değişik bir stille arkadaşımı yendi. Sonradan kendisinin Marmara Bölge Şampiyonu olduğunu öğrendim. O zamanlar bu sporla ilgili fazla bilgim olmadığı için, Marmara Bölge Şampiyonu benim için ‘dev’ gibiydi. Onun vesilesiyle bu spora başladım.” diyerek bilek güreşine başlama hikâyesini paylaşıyor.

Resmi ilk organizasyonunda 1992 yılında Türkiye şampiyonluğunu elde ettiğini aktaran Terzi, “Gerçekten çok şanslı bir kura çekmiştim. Finalde, dünya beşincisi Osman Memik ile karşılaştım. Finali kaybetmem 1 saniye sürdü. Osman Memik ile finalde değil de ilk turda karşılaşsaydım daha başında elenecektim. Allah ‘Yürü ya kulum’ dedi ve Türkiye ikincisi oldum.” ifadeleriyle Allah’ın kendisine yol açtığını söylüyor.

Kazandığı 10. dünya şampiyonluğu sonrasında sporu bırakma kararı aldığını ifade eden Terzi, spordan kopmanın kolay olmadığını ifade etti. Birçok sakatlık yaşayan Terzi, “Uzun zamandır bu sporun içindeyim. Çok sakatlık yaşadım, çok ameliyat oldum. Hırsımın gittiği yere artık bedenim gitmiyor. Sporculuğumda da genç arkadaşlara antrenörlük yapıyordum. Bundan sonra da antrenör olarak yoluma devam etme kararı aldım.” diyerek yeni nesile örnek olmayı planlıyor.